Strict Standards: Non-static method mosMainFrame::sessionCookieName() should not be called statically in /www/htdocs/w0088739/besteciler/includes/frontend.php on line 34
Index AMATÖR SÖZ YAZARLARI AMATÖR SÖZ YAZARLARI |
Strict Standards: Non-static method hwd_vs_Config::get_instance() should not be called statically in /www/htdocs/w0088739/besteciler/mambots/content/hwd_vs_videocontent.mambot.php on line 52
Strict Standards: Non-static method hwd_vs_Config::get_instance() should not be called statically in /www/htdocs/w0088739/besteciler/components/com_hwdvideoshare/core/template.php on line 24
Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w0088739/besteciler/includes/phpInputFilter/class.inputfilter.php on line 457
Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w0088739/besteciler/includes/phpInputFilter/class.inputfilter.php on line 459
Deprecated: Function eregi() is deprecated in /www/htdocs/w0088739/besteciler/mambots/content/mosemailcloak.php on line 72
Deprecated: Function eregi() is deprecated in /www/htdocs/w0088739/besteciler/mambots/content/mosemailcloak.php on line 89
Deprecated: Function eregi() is deprecated in /www/htdocs/w0088739/besteciler/mambots/content/mosemailcloak.php on line 101
Deprecated: Function eregi() is deprecated in /www/htdocs/w0088739/besteciler/mambots/content/mosemailcloak.php on line 120
Deprecated: Function eregi() is deprecated in /www/htdocs/w0088739/besteciler/mambots/content/mosemailcloak.php on line 133
Strict Standards: Non-static method mosHTML::emailCloaking() should not be called statically in /www/htdocs/w0088739/besteciler/mambots/content/mosemailcloak.php on line 136
Strict Standards: Non-static method mosHTML::encoding_converter() should not be called statically in /www/htdocs/w0088739/besteciler/includes/joomla.php on line 2365
Deprecated: Function eregi() is deprecated in /www/htdocs/w0088739/besteciler/mambots/content/mosemailcloak.php on line 133
Yazar Administrator | |
Salı, 08 Ocak 2008 | |
Ay düğümlü simanın mehtabında gezerken, Duvaksız geceleri bin bir renge bezerken, Vuruldum lapa lapa aşk efsunu çözerken. *****Her damla kızıl kanar tele dargın şirazım, *****Görmedim yedi rengi karaymış alın yazım. Dallar püsen püsendi yakıp yandırdı nara, Hasret kaldı düşlerim mor çiçekli bahara, Ömrümü yol eyledi meyi bulunmaz bara. *****Gönlüme hicran bastı cemre ile niyazım, *****Görmedim yedi rengi karaymış alın yazım. Dili bülbüle nazar gözler zeytin tanesi, Al basar yanakları gül kokuyor hanesi, Dudağı şeker pare derdimin meyhanesi. *****Elimde gül demedi allara geçmez nazım, *****Görmedim yedi rengi karaymış alın yazım. Sevdamız bir gülistan nefesinde karam var, Merhemi gül zemzemi sarılacak yaram var, Sevemem başkasını bir sevdalık daram var. *****Kalemimden damlayan bu ilk şiir ilk yazım, *****Görmedim yedi rengi karaymış alın yazım.
Baharı vadeden hazan yasına, Sevginin turası göze vurgunum. İçtikçe damlayan gönül tasına, İksirin şırası göze vurgunum. Yıldız yıldız olup nurunu veren, Muhabbet yolunu önüme seren, Her düşe dalışta bir beni gören, Gecenin çırası göze vurgunum. Göktaşı misali ruhuma çarpan, Hasret meyvesini inciyle çırpan, İşmarı hal ile kendini kırpan, Gönlümün yarası göze vurgunum. Mor ışık yayarak sinemi delen, Sihirli aynayla ömrümü bölen, Özlemi boğarken gaydalı gülen, Zeytinin karası göze vurgunum. Güle konan bülbül gibi şakıyan, Vuslatî aşkıyla gergef dokuyan, Ayın gölgesinde elif okuyan, Kirpikler arası göze vurgunum. KAÇIP GEL BANA Hasretim baharlar açsın yüzünde Ruhunun aşkını görsem gözünde Aydınlık düşlere dalsam dizinde &&&.Mavi kelebek ol uçup gel bana &&&.Dinleme ananı kaçıp gel bana Severek adını koydum dür-dane Durulmaz günahım neden peymane? Mey almış bu gönlüm olmuş meyhane &&&.Haydi, dolu bade içip gel bana &&&.Dinleme ananı kaçıp gel bana Onulmaz yaramı açma ellere Gözünde gül damlan dönsün sellere Delice gönlünü katıp yellere &&&.Telli turna gibi göçüp gel bana &&&.Dinleme ananı kaçıp gel bana İkrarsız dilini bala sürerek Sırlanmış vuslatı güle sererek Vuslatî sesine ödün vererek &&&.Şaha küskün yolu geçip gel bana &&&.Dinleme ananı kaçıp gel bana Mavi Düşlerimi Salsam Almıyor Hava yıldız yıldız sevdamız yüce, Vuslatın koynuna düştü bilmece, Damlattı derdimi mehtaplı gece, &..Silmesem olmuyor silsem olmuyor, &..Mavi düşlerimi salsam almıyor. Aslı Yörük ama doğmuş ovalı, Yenilmez bir kader derde davalı, Nağmeler inleten sazı havalı, &..Çalmasam olmuyor çalsam olmuyor, &..Mavi düşlerimi salsam almıyor. Kızıldır saçları gözleri kömür, Gerdanı beninden yüklenir emir, Zaman tünelinde demlenir ömür. &..Bilmesem olmuyor bilsem olmuyor, &..Mavi düşlerimi salsam almıyor. Kapattı kapıyı felek çağrıma, Gül yerine taşlar bastım bağrıma, Bir çare bir ilaç dinmez ağrıma, &..Bulmasam olmuyor bulsam olmuyor, &..Mavi düşlerimi salsam almıyor. Gülde gülüş demek bülbülde âlem, Vuslatî çeker de yazmaz mı kalem? Hayatın cilvesi çıbanlı elem, &..Delmesem olmuyor delsem olmuyor, &..Mavi düşlerimi salsam almıyor. Sisli Karanlıkta Yitme Perişan Savurdun sahile düşlerim ile Dalgalar dibine itme perişan Bedduam değilsin öldürsen bile Daha bu ömrümü etme perişan Sarılan çilemsin gamlı bağrıma Akıttın gözümü damlar ağrıma Teselli olmadın yetim çağrıma Dikenler arası bitme perişan Bir nefes ömrümü hazana saldın Ne kokunu verdin ne dalda kaldın Vuslatın şifası çiçekte baldın Bir inat uğruna gitme perişan Isıt yüreğini ayrılsın buzdan Vuslatî uğrular geçilmez nazdan Oynayan usanır cümbüşten sazdan Sisli karanlıkta yitme perişan Buz Dağında Isıtır Kardelense Yar Beni Sevda yüklü gemiler sarmaz oldu rıhtımı, Yıktı sarhoş dalgalar gönlündeki tahtımı, Her mevsim kızıl kanar hançerlersin bahtımı. &&&.Ya gelmemi bekleme ya sineye sar beni, &&&.Buz dağında ısıtır kardelense yar beni. Sırdaş oldum cefaya yolumu bağlayınca, Yıldızları koklarım geceler ağlayınca, Kâr mı eder düşlerin hüzünler çağlayınca? &&&.Ya gülmemi bekleme ya sineye sar beni, &&&.Buz dağında ısıtır kardelense yar beni. Aklaştı kırçıl kırçıl başımda siyahlarım, Gündüzüm dertli çeşme kanarak sabahlarım, Damlıyor duman duman gözyaşımla ahlarım. &&&.Ya silmemi bekleme ya sineye sar beni, &&&.Buz dağında ısıtır kardelense yar beni. Kurşun akmış sevdaya ömür aya yaslanır, Vuslatî der çözülsün kelepçeler paslanır, Gül de diksen üstüne mezar taşım ıslanır. &&&.Ya kalmamı bekleme ya sineye sar beni, &&&.Buz dağında ısıtır kardelense yar beni.
Açmadın çiçek çiçek gelip geçti nevbahar, Sevemedin sen beni ölüm meleğim kadar. Dökülür yaprak yaprak gazeliyle sonbahar, Sevemedin sen beni ölüm meleğim kadar. Yüreğim damla damla kirpiklerim sulanır, Ak düşmüş saçlarıma ömrümüz sorgulanır, Başkasının kalbiyle seven gönül bulanır, Sevemedin sen beni ölüm meleğim kadar. Yine gittin habersiz dertlerle doluyorum, Giderken bıraktığın kokunu soluyorum, Bir haber bırakmadın yâr neyin oluyorum? Sevemedin sen beni ölüm meleğim kadar. 02.10.2008
Her cemrem hazan iken varlığına inandım, Takıldım gözlerine mor düşümden uyandım, Çözüldü buzul dağım vuslat korunda yandım. Yüreğimi ısıtan sönmeyecek harımsın, Gönlümün gül damlası dört mevsim baharımsın. Mavi gecelerime düştün bir yıldız gibi, Mehtabı gölgeledin on dördünde kız gibi, Büyüdü tomurcuklar gül açıyor biz gibi. Pembesine doyulmaz çiçeğimsin narımsın, Gönlümün gül damlası dört mevsim baharımsın. Ömür nimet bir cana can kadersiz olmasın, Diri kalsın aşkımız ebediyen solmasın, Diliyorum Mevla dan kimse yalnız kalmasın. Sol yanıma koyduğum vazgeçilmez yarımsın, Gönlümün gül damlası dört mevsim baharımsın. 11.03.2008
Emanet etmiştim seni aşkına, Alınca haberi döndüm şaşkına, Engel mi kalmıştı selden taşkına. …..Döktürdün kapıma sarı samanı, …..Sözümüze sadık kalma zamanı. Yavuklum demiştim kadere bakın, Bitiyor askerlik dönüşüm yakın, Gözünü gözüme düşürme sakın. …..Döktürdün kapıma sarı samanı, …..Sayılı günlerin dolma zamanı. Beşi birlik ile kapansa döşün, Kirlettin sevgiyi rast gelmez işin, Doğmamak üzere batsın güneşin. …..Döktürdün kapıma sarı samanı, …..Anana dünürcü salma zamanı. Ayaz mı uğradı gönül bendine, Seni düşürenler aşkın fendine, Solucan raporu alsın kendine. …..Döktürdün kapıma sarı samanı, …..Tam da tezkereyi alma zamanı. Dertlerle del olsun büyüyen başın, Âleme rezil ol dinmesin yaşın, Komşulardan gelsin üç öğün aşın. …..Döktürdün kapıma sarı samanı …..Vuslat-i sazını çalma zamanı. Zülfiye Oy Zülfiye Zülfiye her can tende hediye, Cenazeni kaldırsın en fakir belediye! Baharın dem almadan vuslat dilin büzüştü, Har vurdu mevsimleri gönlüme hicran düştü, Aylar çile ağladı dertler başa üşüştü. .Ak sardı saçlarımı hazana erdi yaşım, Kırıldı kanatlarım uçmuyor gönül kuşum. Gölgemi gölgeleten yalnızlık yoldaş oldu, Geceler kadeh kadeh düşlerim ayyaş oldu, Mendil elde kan revan kalbimde savaş odu Sebebi sensin inan dumana değdi başım, Kırıldı kanatlarım uçmuyor gönül kuşum. Gül kondurdum yollara bir gün dönersin diye, Ne aradın ne sordun gidişin neden niye, Bu acıyı beslersen ölün dönsün Zülfiye. Kabrine varmak olsun bundan sonra telaşım, Kırıldı kanatlarım uçmuyor gönül kuşum. Oy Zülfiye Zülfiye her can tende hediye, Cenazeni kaldırsın en fakir belediye! Bana Sevdiğimi Geri Getirin Dert silse melekler kâr mı eceler? Lâl olsa bu dillim ismin heceler, Ömrümü zindanda koyan geceler, Bana sevdiğimi geri getirin, Ya salımdan tutun yâre götürün. Tacını giymeden açar mı güller? Çağlayıp bendinden dökülen seller, Hasreti canıma üfleyen yeller, Bana sevdiğimi geri getirin, Ya salımdan tutun yâre götürün. Arıyı çiçeksiz eğler mi dallar? Ruhumu son deme getiren yıllar, Diyarı gurbeti yol eden pullar, Bana sevdiğimi geri getirin, Ya salımdan tutun yâre götürün. Gönül çeşmesinde kurur mu yaşlar? Vuslat ülkesine uçuşan kuşlar, Adını üstene yazdıran taşlar, Bana sevdiğimi geri getirin, Ya salımdan tutun yâre götürün. Ele mi Saklıyorsun? Gözlerin güldüğünde gamzeler gül açardı Güllerin üzerinde kelebekler uçardı Geceler mehtaplıyken mavi yıldız saçardı &&&.Vuslatı zincirleyip aşkı yasaklıyorsun &&&.O elma yanakları ele mi saklıyorsun? Sensiz yapamıyorum hiç insaf yok mu sende Ne kurtuldum düşlerden ne can kaldı bedende Bitmeyecek ahım var sevdirip terk edende &&&.Vuslatı zincirleyip aşkı yasaklıyorsun &&&.O hurma dudakları ele mi saklıyorsun? Kara Geldi Kaderim Gözleri perili, buğdaydı teni; Hamıdım vuslata oldurdu beni. Nar damlası bir çift gülü açardı; Gamzeler içine doldurdu beni. Kızıl saçlarında gördüm turnayı; Yerde gezer buldum, gökteki ayı; Bal döker dudaktan, güle oynayı; Şerbetin gizemi güldürdü beni. Yıldızlar içinde, yalnız gezerdi; Seherde açılan güle benzerdi. Çiğ damlalarını özgün dizerdi; Hazana bırakıp, soldurdu beni. Dermansız olurmuş, derdin bazısı; Kara geldi kara, alın yazısı. Ummana dönüştü, gönül sızısı; Bir mevsim ikiye böldürdü beni. Şirin in aşkına dayandı Ferhat; Azdıkça yaralar, bozuldu sıhhat. Bitirdik koskoca bir ömrü heyhat; Bu sevda zamansız öldürdü beni. Elveda Diyemedim Silip gittin gölgeni, kaybettirdin izini; Gönül sesini arar, mavi boncuk duy beni. Bir resmin olmasa da, unutmadım yüzünü; Hasretim, şiir gözlüm, mavi boncuk duy beni& Tez unuttun vefasız, ne arayıp sorarsın; Ağırlaştı özlemin, yetmez diye sararsın. Merhemsiz kaldı yaram, sol yanımı burarsın; Hasretim, şiir gözlüm, mavi boncuk duy beni& Göynüyen yanardağı, alev saçar köz bende; Gittiğin günden beri, uyku görmez göz bende. Bu sevdaya düşeli, kalem bende söz bende; Hasretim, şiir gözlüm, mavi boncuk duy beni& Bitimsiz yollar varmış, bu ayrılık ne yaman; Yıldızlar kayar bir bir, üşür gönlümde zaman. Saçlarım ağarsa da, tüter başımda duman; Hasretim, şiir gözlüm, mavi boncuk duy beni& Harcadım koca ömrü, gül balı yiyemedim; Eline kına yakıp, ak gömlek giyemedim. Dert yaşım kemal oldu, elveda diyemedim; Hasretim, şiir gözlüm, mavi boncuk duy beni 08.01.2008 İlikle Düğme Süsleyen ben olsam, gece düşünü, Uyanıp delice, arar mı gülüm? Düğme olup, tutsam, her dem döşünü, Bir ilik bir düğme, sarar mı gülüm? Ayağına halhal diye tak beni, Ateşinde haşla, kavur, yak beni, İster mıh misali, yere çak beni, Ayakta kalmana, yarar mı gülüm? Bu can saçlarına, tarak olmaz mı? Belik yapıp çözsem, izi kalmaz mı? Muhannet kendine bir gün yanmaz mı? Bilenler gerçeği, sorar mı gülüm? Kulağına taksan, yanıp sallansam, Sürsen dudağını, banıp ballansam, Ak gerdan üstüne, konup yıllansam, Bu hayal bedenin, yorar mı gülüm? Kemer niyetine, taksan beline, Gelinlikle gelsen, annem evine, Mutlu etmek için, durdum yemine, Bu arzu gönlünce, zarar mı gülüm? 21.08.2007 Açmaz Kabirde Gülüm Yine kapına geldim, duy beni, şah-ı maral Kavrulan yüreğime, çıngı çıngı köz oldun Ele minnet duymadım, eğer bu ise kural Kokmamış şu sevdama, örtü oldun yüz oldun Raksa davet ediyor, kanat vurup uçarak Türkümüzü söylüyor, bak bütün kelebekler Aşkın sarhoşu oldum, dolu bade içerek Kırma sakın onları, her biri bizi bekler Her sima karanlıkta, nuru sönmüş dudaklar Aynalar kırk dökük, göstermiyor bak artık Zamana yoldaş olmuş, çizgileşmiş yanaklar Dikmeye zeval olur, büyüyüp duran yırtık Sızılar ambarına tane toplar sol yanım Merhemi bulamadım, tabip bakmaz yarama Almış demi uyuşmuş, ölüme hazır canım Makber yeri fark etmez, değer kıymet arama İkimiz arenada, kargımı cellat almış Köhnemiş yıllardayım, uçsuz bucaksız ölüm Toprağımı gam vurmuş, yerimiz susuz kalmış Melekler şahidimdir, açmaz kabirde gülüm Derdini Çeken Bilir Çiğneyerek bendini, vuran yorgun yıllara; Sevdayı kül eyleyip, tozan yeldir ayrılık; Vuslatı düğümleyip, ağı veren kullara; Menzile götürmeyen, bitmez yoldur ayrılık. Ağrı bilmez düşlerin, perdesini indiren; Ne barışa yol verir, ne ahu zar dindiren; Uykulara set olup, kahramanı sindiren; Sevdayı kuru çayda, boğan seldir ayrılık. Sevenlerin kalbinde, acıları milleten; Alıp başı yollayıp, yanık bağrı inleten; Mesken tutup dağları, yeri göğü dinleten; Mızraba muştu olan, sarı teldir ayrılık. Prangaya ram ettirip, dipsiz zindana sokan; Gönülleri kavurup, eşe dosta hor bakan; Ağustosta üşütüp, zemheride ser yakan; Aşılması cebelli, sürgün beldir ayrılık. Özlemlere gark edip, öz canından bezdiren; Maşuka garip başı, taşa çalıp ezdiren; Çöllere ferman verip, diyar diyar gezdiren; Sılasından ıramış, yaban, eldir ayrılık. Ölesiye Sevdalar Bağrıma bastığım taş gardaş oldu acıya Bırakıp gittin beni vuslatına koşarken Uyuşmuyor sol yanım dayanır mı sancıya Bulut yağmura dargın yıldız ayla coşarken Mehtabın gölgesinde yüreğimi köz vurdu Gönlümün padişahı meskeni nara kurdu Aşkı icat edenin yıkılsın evi yurdu Yeşerdi çile bağım batakta gül yaşarken Meyhane önündeyim kadehim şarap dolmuş Ölesiye sevdalar kuruyup harap olmuş Gazele dönen ömür savrulup yeli bulmuş Sokaklar sarhoş uyur güneş tanı boşarken Teselli bulamadım kahroldum yana yana Şarkılar yoldaş olur can bulup ağlayana Hicran yaram çok derin merhemi toprak ana Ustası mermer işler sevda zardan taşarken Unutmak Kolay mı? Eladır gözlerin çiftedir benin, Unutmak kolaysa sen unut beni. Karadır kaşların buğdaydır tenin, Unutmak kolaysa sen unut beni. Sevdayı yazıya döker ellerin, Aşkı muhabbette şirin dillerin, Bülbüle goncadır al al güllerin, Unutmak kolaysa sen unut beni. Dudağında nar-ı balın tadı var, Yanağında gülü zar-ın adı var, Her aşk-ı sevdanın bir muradı var, Unutmak kolaysa sen unut beni. Ok idi kibriğin sinemi delen, Yay idi kaşların kaderi bölen, Nice hatıra var maziden gelen, Unutmak kolaysa sen unut beni. Zülüfün telinde nizam okunur, Ak gerdana seher yeli dokunur, Derdi olan aşık derde dokunur, Unutmak kolaysa sen unut beni. Gönlümü bağlayan saçının teli, Boyu taze fidan, incedir beli, Kokunu getirir her seher yeli, Unutmak kolaysa sen unut beni. Kapasam gözümü bade sunarsın, İçtiğim badeden sen de kanarsın, Zühre yıldızından önce doğarsın, Unutmak kolaysa sen unut beni. Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır Bu şiirlerin her türlü telif hakkı şairin kendisine veya temsilcilerine aittir |
|
Son Güncelleme ( Cuma, 01 Mayıs 2009 ) |
Strict Standards: Non-static method mosHTML::CloseButton() should not be called statically in /www/htdocs/w0088739/besteciler/components/com_alphacontent/alphacontent.html.php on line 1216
Strict Standards: Non-static method mosHTML::BackButton() should not be called statically in /www/htdocs/w0088739/besteciler/components/com_alphacontent/alphacontent.html.php on line 1219