Ayrılığın Vakti
Nurettin Rençber
Vakti geldi ayrılığın
Ne yapsak boş
Kurtulamaz bu sevda
Bu amansız rüzgardan
Anla beni
Geçmişteki günlerimiz
Birer birer hayal oldu
Birer birer yalan
Gözlerindeki yaşı sil canım
Beni burda bırak git
Gereksiz artık anlamı yok sözlerin
Bu aşk gömülmeli
Oysa senle
çok zamankar paylaşırdık
Acıları umutları
Hiç usanmadan
Yüreğimde saklı kalan anılarla
Gidiyorum bu şehirden
Sevgilim hoşça kal
Ciran
Nurettin Rençber
Kahta'nın çayı serin
Değmeyin yaram derin
Ciran burdan gidersen
Ya ben ne hal eylerim
Ciran Ciran Ciraney
Yaktın Adıyaman ey
Bir acı kahve pişir
Olam sana mivaney
Eyleşir dam üstünde
İnce kemer belinde
Ölürüm Allah vekil
Saramazsam vaktinde
Çingene
Söz/Müzik: Nurettin Rençber
Ay çıkıyor şavkı vurur yüzüme
Gitarın telleri özdür sözüme
Gönlüm sevdalıdır benim yellere
Cümle dillerde bana derler çingene
İncedir yüreğim acı zor gelir
Nedense cihan bana, bana dar gelir
Kış geliyor soğuk vurur dizime
Sevgilim gecede gelir dizime
Sevdalım gecede gelir dizime
Yıldızlar gecede ışır gözüme
Cümle dillerde bana derler çingene
Uzundur geceler bir ben bilirim
Nedense cihana ben çok gelirim
Çondo
Nurettin Rençber
Sabahınan ayışığı
ışıdı beyim ışıdı
Beş adama bir demezdi
herhalde eli boşudu
Gedik başından başına
sel yağmur gelir karşına
Nede yaman bildirmişler
karakolda yüz başına
Lo lo lo lo
Çondo
Pınar başıdır evimiz
Sarızdan geçer yolumuz
Böyle zaman olmaz olsun
çift gelir bizim ölümüz
Yücenin otu kurusun
engini sümbül bürüsün
Sana silah çevirenin
çondo elleri kırılsın
Lo lo lo lo
Çondo
Ezo
Söz - Müzik : Nurettin Rençber
Sordum seni yıldızlara ay ışığına
Dediler : " Tam bin yıldır görmedik onu"
Sordum kadim kitaplara tozlu raflara
Dediler : " O bizden önce buralardaydı"
Mağrur bir uçurum oldu kalbim
Sen gittin gideli buralardan
Ayrılık ne yaman bir ateşmiş
Ne olur dön gel Ezo
Oy Ezo ! Yalnızlık azim Ezo
Oy Ezo ! Görmüyor gözüm Ezo
Oy Ezo ! Tutmuyor dizim Ezo
Tükendim dön gel Ezo
Ceylanları emziren bir peri gibi
Kollarında uyut beni İblis'e inat
Hey ! Rüzgarın sevgilisi , orman çiçeği
Hasretim sensin , gurbetim sen ,
günışığım sen
Mağrur bir uçurum oldu kalbim
Sesin döner içimde kurşun gibi
Ayrılık ne yaman bir ateşmiş
Ne olur dön gel Ezo
Kahta Halayı
Nurettin Rençber
Bir evim var tahtalı
Gel gezeli Kahtalı
Eyle bir yar sevdim ki
Yüzü iki noktalı
Vey lo lo lori lori lo
Çıkalım dağlara lo
Bana yoldaş olmasan
Gelemem bağlara lo
Yeleğim var inceden
Geçemem Narihce ' den
Yari haset ederim
Yerdeki karıncadan
Nemrut'un başındayım
Otuz üç yaşındayım
Aşağıda bulamazsam
Yukarıda peşindeyim
Karagül
Nurettin Rençber
İkimizde acemi birer aşıktık o zamanlar
Sen yollarda eski bir aşka ağlıyordun
Bense kendimi usta sanıyordum bu işlerde
Ve yağmur gibi akıp giden yıllardan
Geriye ne kaldığını bilmiyordum seni tanıyana kadar
Ama farkındaydım yinede
Ne zaman seninle olsam
Tanıdık bir kuş cıvıltısıyla uyanırdım her sabah
Şimdiyse kırılgan mektuplar yazıyorum
Hangi adrese göndereceğimi bile bilmeden
Malumun olsun ben sende ülkemi sevdim
Hüzün dolu yağmurlarla taşan boynu bükük nehirleri
Ben sende yolları sevdim
Dallarına hiçbir kuşun konmaya bile yanaşmadığı ağaçlarla
Kaplı yolları
İkimizde acemi birer aşıktık aslında
Ne yapacağımızı bilmeden serseri dolaşırdık yollarda
Ben sende ülkemi sevdim
Hüzün dolu yağmurları
Mor kanatlı turnaları yar...
Ben sende rüzgarı sevdim
Alıp götüren yılları
Saklı kalan umutları yar...
Ne yeminler bozdum
Geceler büyürken sensiz
Ne yeminler bozdum
Yıllar geçerken sitemsiz
Ne yeminler bozdum
Tarifi bile imkansız
Senin için ey karagül
Ben sende yolları sevdim
Yüreğinden gelip geçen
Sevda yüklü katarları yar...
Ben sende seni sevdim
Avuçlarken yüzümü
Yahut dokunurken sessiz yar...
Seydo
Nurettin Rençber
Şu feleğin işleri
Döktük kanlı yaşları
Geliyor arkadaşları
Kader ağını örmüş
Dediler seydo ölmüş
Kimler ağlasın sana seydo
Dağların rüzgarıydı
Öfkenin tufanıydı
Görseniz ne ihtişamlıydı
Çevirmişler dört yandan
Kurşun yağmış her yandan
Yıldızlara yoldaş ol seydo
Hey lo, lo lo seydo
Hey lo, lo lo seydo
Çarşıya varmasaydı
Yatsıya kalmasaydı
Vadesi tamam olmasaydı
Çölde ceylan yitmezdi
Seydo'ya güç yetmezdi
Zaten yaralı olmasaydı
Dağların rüzgarıydı
Öfkenin tufanıydı
Görseniz ne ihtişamlıydı
Çevirmişler dört yandan
Kurşun yağmış her yandan
Yıldızlara yoldaş ol seydo
Hey lo, lo lo seydo
Hey lo, lo lo seydo
Sirkelam
Nurettin Rençber
Evvel Cebrail ' in ilk kelamında
Kırklar meclisinde aşk meydanında
Muhammed Ali ' nin sirkelamında
Nihan söyleşirken dilinde idim
Yunus'un deryaya daldığı zaman
Kırk gündüz kırk gece kaldığı zaman
Ali Zülfikarı çaldığı zaman
Hayber kalesinde kolunda idim
Pir Sultan'ım içtim aşkın dolusun
Makadir bilmeze vermem yarısın
Bir kuşa seksen bin şehrin darısın
Nimet verilirken yanında idi
|