Strict Standards: Non-static method HTML_content::TOC() should not be called statically in /www/htdocs/w0088739/besteciler/components/com_content/content.html.php on line 525
Dumanlı Dağlar / Video Klip
Giderim / Video Klip
Sefil Baykuş / Video Klip
Bana Derler
Aşık Reyhani
Bana derler aşık derdini söyle
Bu bir sırdır emanettir veremem
Belki dağlar kadar büyümem amma
Cevizin de kabuğuna giremem
Hasta odur sabır ile inleye
Evlat odur nasihati dinleye
Bundan sonra zevkle bakmam aynaya
Çünkü onda iç yüzümü göremem
Kulaksız işitmek dilsiz ifade
Canım cananındır edem iade
Vücut bir camidir vicdan seccade
Onun bunun çıkarına seremem
Reyhani’yim zamanım yok gülmeye
Doğar iken boyun eğdim ölmeye
Azrail gelmesin canım almaya
Bir canım var cananındır veremem
Başlar
Aşık Reyhani
Bekle ağaç meyve versin
Taş ondan öteye başlar
Mevsim sonbahara ersin
Kış ondan öteye başlar
Üç kapıyı açacaksın
Dört pınardan içeceksin
Altı şartı seçeceksin
Beş ondan öteye başlar
Gel gülü yandırma bülbül
Önce ağla sonradan gül
Ölüm en son nokta değil
İş ondan öteye başlar
Reyhani can yakacağın
Tükenmedi çekeceğin
Asıl gözden dökeceğin
Yaş ondan öteye başlar
Beni
Aşık Reyhani
Ben gerçeğim yanlış fikir olamam
Onun çün kenara yazarlar beni
Ben beni kendimde arar bulamam
Bulursa soysuzlar ezerler beni
Ben kolu bağlıyam kolum çözmeyin
Ben hasta olursam ilaç ezmeyin
Beni kalbe yazın taşa yazmayın
Çünkü o bir taştır kazarlar beni
Ben bana çok dersem elbet yok benem
Ben beni yok gördümse çok benem
Ben beni bildimse enelhak benem
Nesimi demeyin yüzerler beni
Ben aşığım ağzı sözlü kalayım
Ben ozanım eli sazlı kalayım
Dokunmayın bana gizli kalayım
Reyhani’yim birgün çözerler beni
Benim Gibi
Aşık Reyhani
Bir dertsiz diyara varmak istedim
Gördüm yürüdüğüm yol benim gibi
Mecnun gibi bir Leyla’yı aradım
Sitemle yaralı çöl benim gibi
Varsa maharetin meydanıma çık
Yaralı avcıyım ceylanım kaçık
Gurbet tabutunda gözlerim açık
Eğer aşık isen öl benim gibi
Reyhani’yim hasret gözüm süzüldü
Göz gördü el yetmez bağrım ezildi
Kemiğim çürüdü derim üzüldü
Var mı bu alemde kul benim gibi
Bir Kara Gözlü Yar
Aşık Reyhani
Bir kara gözlü yar yıllarca evvel
Berrak bir pınarın başında idi
Peri kadar saçlı huriden güzel
Durgun yüzlü on dört yaşında idi
Tam on dört gecelik ayın yarısı
Pembe tül altından sızan sarısı
Adım adım takip eden birisi
Her dakka her saat peşinde idi
Sonra onu ben yitirdim el buldu
O zaman gönlümde yol iki oldu
Üç yıl sonra sordum dediler öldü
Hayali bir mezar taşında idi
Ben yine o yüzü görürüm bazı
Başka zaman değil çalınca sazı
Satırıma yazdığım gün o kızı
İlham hızı çatık kaşında idi
Reyhani’yim derdim izah etmeye
Yüz yıl yazsam imkanı yok bitmeye
Bülbülümü koymadılar ötmeye
Mevsim elli birin kışında idi
Çevirdi Beni
Aşık Reyhani
Şu kahpe zamanın yersiz akışı
Sürüsüz çobana çevirdi beni
Tersine gözlerin aksi bakışı
Dost iken düşmana çevirdi beni
Seher yeli aksi haber bildirdi
Ağladığım düşmanımı güldürdü
Poyraz yeli küme küme kaldırdı
Buğdaysız samana çevirdi beni
Gerçeği bilerek sakla dediler
Misal-i Mecnunlar örneği çöller
Köküme göz dikti kara cahiller
Budaksız ormana çevirdi beni
Gönül düşman derken bakış dost derken
Bulut nara atıp rüzgar es derken
Biri konuş derken biri sus derken
Akıllı hayvana çevirdi beni
Reyhani der kahpe zaman sert döndü
Namert dönse gam yemezdim mert döndü
Rakip ağır geldi hakem sırt döndü
Yenik pehlivana çevirdi beni
Koklaya Koklaya
Aşık Reyhani
Gel yarim yeter bekledim
Gülü koklaya koklaya
Gözlerime yaş ekledim
Seli koklaya koklaya
Bir derdime bin ekledim
Aşkın boynuma yükledim
Seherde haber bekledim
Yeli koklaya koklaya
Gurbet gezdim adım adım
Asla olmadı muradım
Sırma saçın hatırladım
Teli koklaya koklaya
Reyhani’yim bak zamana
Kara bağrım yana yana
Kerem oldum Aslı Hana
Külü koklaya koklaya
Olsaydı
Aşık Reyhani
Alemde bahtiyar insan olurdum
Keşfedip kusurum gören olsaydı
Umut var ki aradığım bulurdum
Bir kez doğru yol gösteren olsaydı
Belki bir er idim erlik çağımda
En yakın sevdiğim en uzağımda
Her bir çiçek bulunurdu bağımda
Zamanı geçmeden deren olsaydı
Katılsaydım bir alimin yanına
Götürseydi beni şah divanına
Diz çökseydim bir kamilin önüne
Hayvan mı insan mı soran olsaydı
Reyhani der dosttan bekle yardımı
Bilmem tabip saracak mı sardı mı
Ben söylesem o dinlese derdimi
Doğru söz söyleyen yaran olsaydı
|