Strict Standards: Non-static method mosMainFrame::sessionCookieName() should not be called statically in /www/htdocs/w0088739/besteciler/includes/frontend.php on line 34
Strict Standards: Non-static method hwd_vs_Config::get_instance() should not be called statically in /www/htdocs/w0088739/besteciler/mambots/content/hwd_vs_videocontent.mambot.php on line 52
Strict Standards: Non-static method hwd_vs_Config::get_instance() should not be called statically in /www/htdocs/w0088739/besteciler/components/com_hwdvideoshare/core/template.php on line 24
Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w0088739/besteciler/includes/phpInputFilter/class.inputfilter.php on line 457
Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w0088739/besteciler/includes/phpInputFilter/class.inputfilter.php on line 459
Deprecated: Function eregi() is deprecated in /www/htdocs/w0088739/besteciler/mambots/content/mosemailcloak.php on line 72
Deprecated: Function eregi() is deprecated in /www/htdocs/w0088739/besteciler/mambots/content/mosemailcloak.php on line 89
Deprecated: Function eregi() is deprecated in /www/htdocs/w0088739/besteciler/mambots/content/mosemailcloak.php on line 101
Deprecated: Function eregi() is deprecated in /www/htdocs/w0088739/besteciler/mambots/content/mosemailcloak.php on line 120
Deprecated: Function eregi() is deprecated in /www/htdocs/w0088739/besteciler/mambots/content/mosemailcloak.php on line 133
Strict Standards: Non-static method mosHTML::emailCloaking() should not be called statically in /www/htdocs/w0088739/besteciler/mambots/content/mosemailcloak.php on line 136
Strict Standards: Non-static method mosHTML::encoding_converter() should not be called statically in /www/htdocs/w0088739/besteciler/includes/joomla.php on line 2365
Deprecated: Function eregi() is deprecated in /www/htdocs/w0088739/besteciler/mambots/content/mosemailcloak.php on line 133
|
Ceyhun Altuntaş ( 4 ) Strict Standards: Non-static method HTML_content::EditIcon() should not be called statically in /www/htdocs/w0088739/besteciler/components/com_content/content.html.php on line 631 |
|
|
|
| Yazar Administrator | |
| Çarşamba, 20 Haziran 2007 | |
|
Strict Standards: Non-static method HTML_content::TOC() should not be called statically in /www/htdocs/w0088739/besteciler/components/com_content/content.html.php on line 525
Öyle bir sevdin ki şımarttın canım Dünyayı versem de hakkın ödenmez Bir gün olsun kızıp üzmedin beni Dünyayı versem de hakkın ödenmez Tüm hatalarımı sineye çektin Ben işe gidince sen evde tektin Bir gül kurumadan yeni gül ektin Dünyayı versem de hakkın ödenmez Dünya çileleri vız gelir artık Seninle kışlara yaz gelir artık Namert sözü bile saz gelir artık Dünyayı versem de hakkın ödenmez Dost oldun, yâr oldun, eş oldun bana Seninle tanıştım can geldi cana Ne kadar teşekkür etsem az sana Dünyayı versem de hakkın ödenmez Dokuz ay karnında taşıdın durdun Çocuğumuz oldu beşiği kurdun Süpürge dedin saç yerlere vurdun Dünyayı versem de hakkın ödenmez Ütüsüz pantolon hiç giydirmedin Başımı önüme hiç eğdirmedin Gömleğime bile toz değdirmedin Dünyayı versem de hakkın ödenmez… HİÇ ŞAŞIRMA Elin ellerime değmese bile Değdirmek için hiç yapamam hile Bir gün bütün kuşlar gelirse dile Buna hiç şaşırma çünkü çok sevdim İmkânsızlar gerçek olduğu zaman Anlarsın bu sevda ne kadar yaman Seni gören yıldız çekerse aman Buna hiç şaşırma çünkü çok sevdim Akan gözyaşlarım sevgine değer Benim sana aşkım sonsuzmuş meğer Bir gün aşkın ile ölürsem eğer Buna hiç şaşırma çünkü çok sevdim Güneş doğuşuyla hasretim başlar Sanki gökten düşer başıma taşlar Akarsa gözümden hep kanlı yaşlar… Buna hiç şaşırma çünkü çok sevdim… AŞK AĞLADI BEN AĞLADIM
Beni yalnız bıraktın ya Aşk ağladı ben ağladımHasret güldü dertlerime Aşk ağladı ben ağladım Baka kaldım sen gittin ya Yere düştüm sen ittin ya Çare sendin bak bittin ya Aşk ağladı ben ağladım Dağlar kadar çilem oldu Gülüm sensiz kaldı soldu Saf kalbime acı doldu Aşk ağladı ben ağladım Şimdi bir tek anı kaldı Gerisini hasret aldı Sevdan beni derde saldı Aşk ağladı ben ağladım… TELAFİSİ VAR Olan oldu deyip kestirip atma Elbet her yanlışın telafisi var Pazara çıkarıp aşkımı satma İnan aşk üstünden hiç olmuyor kâr Aşkınla yandıysam sönebilirim Bir özürle başa dönebilirim İki tatlı söze kanabilirim Ayrılıktan vazgeç ne olursun yâr Aşka yıllar verdik boşa mı gitsin Ben affettim seni kırgınlık bitsin Sevdamız kazansın dertleri itsin İnan gülüm sensiz hayat bana dar… HER GECE
BİLEMEM Uzak yakın olur, yakınlar uzak Hasret engel olur asla gülemem Gittiğim her yere kurulur tuzak Ne yapsam da gelsen, asla bilemem. Ne çaresi kaldı ne de dermanı Sanki kundaklandı gönül harmanı Bekledikçe gelip beni sarmanı Elim göze gitmez yaşı silemem. Sen ah da ben vah da feryat figanız Senle susuz kalan iki fidanız Ayrılık nehrine akan sudanız Yalnız kal deme yâr artık kalamam... ÜZÜLME Kalbimi kırsan da senindir canım Sana aksa boşa gitmez ki kanım Her iki âlemde sensin sol yanım Sakın ha halimi görüp üzülme. Duysan da aşkınla delirdiğimi Bilsen de dağları devirdiğimi Görsen de köşede belirdiğimi Sakın ha halimi görüp üzülme Takma hiç kafana duyup halimi Asla diyemem ki sevdim zalimi Kendim kırdım derim umut dalımı Sakın ha halimi görüp üzülme. Yine gülsün yüzün ayrı olsam da Ayrı dünyalarda her gün solsam da Acıyla, çileyle, dertle dolsam da Sakın ha halimi görüp üzülme. Razıyım düşsem de susuz çöllere Girdim yüzdüm derim, büyük göllere Ben düşeyimde sen düşme sellere Sakın ha halimi görüp üzülme… ŞARKISIN ARTIK Sevenin sevene, armağanısın Dillerden düşmeyen şarkısın artık Melodin mutluluk, sözlerin umut Dillerden düşmeyen şarkısın artık Kalbe köprü kurdun, herkes geçiyor Şarkı denildi mi seni seçiyor Zalimler duyunca hemen kaçıyor Dillerden düşmeyen şarkısın artık Ölümsüz olacak sevgi bağımız Kara bulutlarla, dolsa dağımız Herkesi saracak sevda ağımız Dillerden düşmeyen şarkısın artık... AYRI YOLDAYIZ Git dedim gitmedi, kal dedim gitti Sevme dedim sevdi sev dedim itti Benim artık ona güvenim bitti Ne desem tersini yapıyor bu yâr Ayrı dünyalarda ayrı yoldayız Ayrı denizlerde ayrı saldayız İki ayrı ucu kırık daldayız Ne desem tersini yapıyor bu yâr Artı eksi kutup misali tersiz Bütün bu çabalar anladım yersiz Sevgi ırmağında yüzdük hep yârsız Ne desem tersini yapıyor bu yâr... DÜNYA Canıma tak etti çektiğim her şey Üstüme üstüme geliyor dünya İstemem ki artık o yârdan bir şey Beni mutluluktan eliyor dünya Kuş olsa kahrından yere çakılır Bu azap ile can diri yakılır Yıllardır peşime çile takılır Sebepsiz bağrımı deliyor dünya Bir kulu ezmedim bu güne kadar Sanki temiz kalbe hep bu dünya kâr Şimdi mutlu beni ağlatan o yâr Demek zalimlere kalıyor dünya Sabrettim yıllarca sabrımda bitti Gerçekle başladı yalanla gitti Beni uçurumdan bu dünya itti Tüm umutlarımı çalıyor dünya… KOVDUM HAYALLERİ Bütün mektupları denize attım Resimleri yırtıp ateşte yaktım Seni düşünmeden ilk defa yattım Mazinin alnına bir kurşun çaktım Kovdum hayalleri silip aklımdan Vazgeçtim ben artık gizli saklımdan Çektim bak elimi taşın altından Boş kalan koluma başka yâr taktım Birlikte adımız anılmasın hiç Dilerim ki aklım yanılmasın hiç Giden geri döner sanılmasın hiç Ondan gelen derde gülerek baktım… YOK MU ALLAH’IM Kalbimdeki dertten, her gün ölmekten Bir kurtuluş yolu yok mu Allah’ım Usandım yâr için uyku bölmekten Bir kurtuluş yolu yok mu Allah’ım Sızım sızım sızlar yürekte yara Ne olur derdime bir derman ara Çevreme baktım da hep bahtı kara Bir kurtuluş yolu yok mu Allah’ım Kalbimden silecek birini gönder Beni değil onu hep başa dönder Kuşatılmış kalpte çileler önder Bir kurtuluş yolu yok mu Allah’ım Bilmeden sevmenin cezası bumu Kaybettim onunla tüm umudumu Gelsin artık geldin bu derdin sonu Bir kurtuluş yolu yok mu Allah’ım… KURTULMAM GEREKLİ Kurtulmam gerekli senden dertlerden Günyüzü görmeden yaşlandım sanki Vakitsiz soluyor güzel gençliğim Bedeni toprağa sanki yasladım Bir kere doğduysam bin kere öldüm Anladım boşuna uykumu böldüm Sönmez kor ateşin içinde kaldım Yüz bin kere yandım artık haşlandım Neresinden dönsem kârdır zararın Bu saatten sonra olmaz yararın Aşkım gibi güller sizde sararın Bir güle tutuldum diye taşlandım Hasrete özleme tahammülüm yok Hangisini sarsam kalpte yara çok Sırtıma saplandı büyük kanlı ok Sevgi işlemedi sanki paslandım… SENSİZ Güzel günler sende saklıymış meğer Sensizlik çileyle bil ki eş değer Bir ömür severim istersen eğer Ben aşkı senin o gözünde buldum Hayat anlamını yitirir sensiz Beni bu dünyada bitirir sensiz Ölmeden toprağa yatırır sensiz Sıcaklığı yürek közünde buldum Hayallerim bir bir gerçeğe döndü Sevgin mutluluğu gösteren yöndü Yüreğimi yakan yangınlar söndü Sanki ben kendimi özünde buldum Sevgiden anlayan birisisin sen Karanlık dünyamın perisisin sen Artık bu kalbimin yarısısın sen Yalansız lafları sözünde buldum… BİR ÖMRÜ PAYLAŞIRIM Susayınca su versen gel deyince bir gelsen Ben bir setim güzelim sen önümde bir selsen İsterim ki gönlüme tahtını kurup kalsan Bir ömrü paylaşırım seninle hiç korkmadan Yarın seninle olsun bu gün olduğu gibi Bizim çiçek solmasın gülün solduğu gibi Gelip de kalbime dol suyun dolduğu gibi Bir ömrü paylaşırım seninle hiç korkmadan Saadet kapımızda, aşk olsun kanımızda Hissedelim gel artık şu canı canımızda Her an mutluluk olsun ayırma yanımızda Bir ömrü paylaşırım seninle hiç korkmadan… BULAMIYORUM Buralardan geçmiş, gören oldu mu? Kaybettim yârimi bulamıyorum Saklamayın benden gülüm soldu mu? Kaybettim gülümü bulamıyorum Öldüyse bileyim gittiyse bile Çünkü yapmaz o yâr gönlüme hile Canımı yakamaz yâr bile bile Kaybettim canımı bulamıyorum Ne halde yâr nerde aklım karışık Ama hala kalbim canla barışık Aklım sorularla şimdi sarışık Kaybettim aklımı bulamıyorum
Mahpus damlarında, mühür canlarında Sırtını ranzaya, dayarda dayar Ölüm yanlarında hasret gamlarında Kayan yıldızlarla kayarda kayar Uzanmış ranzaya evini özler Sevdasıyla yanar yürekte közler Gelen var mı diye, camından gözler Sayısız günleri sayarda sayar Kafeste öter kuş, bitmez bu yokuş Hüzün keder ile hep değiş tokuş Gözlerinde son bir feryatlı bakış İçindeki derdi yayarda yayar Pişmanlıkla çarpan kalbi yavaşlar Bitmez özlemlere kanlı savaşlar Karşılıksız kalır o an sevişler Yazgıyı karaya boyarda boyar… VEFASIZ YÂR Durma hadi yürü yalnızlıklara Sana değer vermez bu vefasız yâr Ya yeni aşklara ya derde yürü Sana değer vermez bu vefasız yâr Ömrün böyle mutsuz geçer mi sandın Anlayamadın mı şeytana kandın Sevdin, sevdin ama yandıkça yandın Sana değer vermez bu vefasız yâr Kalbi taştan gözün, kurtulmaz yaştan Çözemez ki insan haini baştan Bak eser kalmadı, sofranda aştan Sana değer vermez bu vefasız yâr Sanma ki gelip de elinden tutar Sevmesi derdine büyük dert katar Bu yalan sevdası ömrünü yutar Sana değer vermez bu vefasız yâr… MUTLAKA Kazanan birinin olduğu yerde Kaybeden birisi vardır mutlaka Kazan ben oldum büyük savaşta Kaybedene dünya dardır mutlaka Giden sendin seni, unutan bendim Geri dönen sensin, kovulan sensin Gerçek sevdim ama gururu yendim Sensiz geçen zaman kârdır mutlaka Yarınlar umutlu sen olmayınca Bahar geldi derim, gül solmayınca Yalanlar gönlüme hiç dolmayınca Gerçek seven kalpte yârdır mutlaka… GERÇEKLER Kim korkmaz ayrılık denen çileden Gerçekler dertleri hafifletmiyor Kalptan sevdim ama bıktım hileden Gerçekler dertleri hafifletmiyor Girdimi kanıma kanı emiyor Her şeyi alıyor yeter demiyor Sevda diri, diri beni gömüyor Gerçekler dertleri hafifletmiyor Doğuştan mı kalpsiz doğar zalimler Çare bulamaz mı buna alimler Hangi yana kaçsam bulur yalanlar Gerçekler dertleri hafifletmiyor Kula kul edildim sevda yolunda Ayrılmam diyen yâr eller kolunda Yalandan taşımış demek solunda Gerçekler dertleri hafifletmiyor… İLLALLAH DER Gölgesini görsem içim ürperir Yüreğimde hala bir yarası var İsmini duyması bile dert verir Onla aynı şehir bu gönlüme dar Aşkımın katili oldu sonunda Dünyası kararır elbet onunda Aşkı bir hiç kalır aşkım yanında Kesinlikle olmaz ondan bana yâr Sanki bu üstümden fırtına geçti Gönül harap oldu ölümü seçti Far eden dostlarım yanından kaçtı Dilim yâr elinden İllallah der… BİR DUA'LIK Tenceremin dibi tutmuş Yâr aşımda gözün mü var Yürekteki ateş sönmüş Sanki kalpte közün mü var Çektiklerim milyon oldu Kan kırmızı gülüm soldu Aşk mezarı toprak doldu Bir dualık sözün mü var Heves değil bu aşk bitmez İstesen kalp aşkı itmez Başka ele elin gitmez Benden başka özün mü var…
Yaşayamadığım güzel duygular Yıllık şarap gibi tatlandı bende Silindi içimden bütün kaygılar Seni görünce aşk katlandı bende Aradığım umut, gözlerinde var İstediğim sevda, közlerinde var Beklediğim huzur sözlerinde var O kap kara günler atlandı bende İyi ki bulmuşum güzelim seni Tertemiz aşkınla şad ettin beni Yüzüm güler oldu bak yeni, yeni O durmayan seller kitlendi bende… VER KALBİMİ Ölmeden son defa seni görseydim Yüzüne yüzümü son kez sürseydim Şu emanetini geri verseydim Kalbini al benden ver yâr kalbimi Toprak kabul etmez çürük bedeni Sormaz mı ruhuma neydi nedeni Sağlam bir bedenle gömsünler beni Kalbini al benden ver yâr kalbimi Sevmiştim gönülden sende sev diye Gittin veremlere koydun yâr niye Benim olacaktın yıllarca güya Kalbini al benden ver yâr kalbimi Hesabı mahşerde sorarım elbet Kâbuslarla seni yorarım elbet Çile olup seni sararım elbet Kalbini al benden ver yâr kalbimi Ver de bitsin artık alış verişim Boşa gitti zaten güller derişim Bu gururu sana son kez serişim Kalbini al benden ver yâr kalbimi… BİLECEK MİSİN? O nasıl söz öyle, ne ayrılığı Nerden çıktı ki bu gidecek misin? İsmimizi yazdık kalplerimize Söyle bir kalemde silecek misin? Sence kolay belki benim için zor Aşkın yüreğimde tükenmez bir kor İnanmazsan gel de gecelere sor Ölsem bir başıma bilecek misin? Gözümden akacak yaşlara inat Seveceğim seni istersen sil at Ahım bulur seni hele bensiz yat Söyle ben ağlarken gülecek misin? Yapamazsın bunu unutmazsın Yeşermiş gülümü kurutamazsın Bükülen belini doğrultamazsın Bensiz rüyalara dalacak mısın? KOLAYSA Sözünde dursaydın bu aşk bitmezdi Aşk hesabın kalbe uymadı demek Sen kal desen dizin asla gitmezsi Kal dedin de kalbin duymadı demek Böyle güzel aşkı yıkmak kolaysa Resimleri yırtıp, yakmak kolaysa Koluna yabancı takmak kolaysa Gönlün beni yârdan saymadı demek Gül kurur yenisi ekilir ama Aşka hiçbir zaman dikilmez yama İsmini yazmıştım buğulu cama Sevdamla o karnın doymadı demek… GÜLECEKTİM Senden başka olmaz dedim Asla umudu kesmedim Yâr sabrettim hep bekledim Görünseydim gülecektim Ateş yandı yürek yandı Gönlüm yalnız sana kandı Gözler yaşla seni andı Bir sevseydin gülecektim Oğlum olsun, kızım olsun Senden bana parça kalsın Gel de gönlüm huzur bulsun Bir gelseydin gülecektim Bahar sende kışlar bende İçler sende dışlar bende Hemen bitmez aşklar bende Bir bilseydin gülecektim… GÖZ GÖRE GÖRE Gözyaşlarım sele, karıştığında Kalbinde ki beni öldü sayarım Sen zalimliğinle, barıştığında Adını dünyaya öldü yayarım Göz göre göreydi beni vuruşun Beni kahrediyor mutlu duruşun Peşinden mi gittin üç beş kuruşun Söyle şimdi kime sırtı dayarım Üç günlük dünyayı saniye eden Derdi verdin bana söyle yâr neden Artık gözlerimde öldü bu beden Gökten yıldız gibi yere kayarım… SENSİN Kazdığın kuyuya kendin düşersen Buna hiç şaşırma hak eden sensin Bir gün cehenneme girersem eğer Buna sebep olan günahım sensin Beni oralara attıran sensin Anlayamadın mı ne çektiğimi Kalbime aşkını hep ektiğimi Tüm kısmetlerimi hep teptiğimi Anlayamadın mı ağlatan sensin Vazgeçmek sevene yakışmaz gülüm Bu gidişin sonu olsa da ölüm Hasretin içimde çekilmez zulüm Bütün bu dertleri başlatan sensin Yangınlarım sönmez büyür gittikçe Aşkın uçuruma beni ittikçe Yangınlar çoğalır bu aşk bittikçe Beni ateşlere fırlatan sensin… KARA BAĞLARIM Bir hasret türküsü düşmüş dilime Her gece, her gece söyler ağlarım Yatırdım aşkımı, siyah kilime Bakar yüreğimi yakar dağlarım Özlemler birikir bir dağ misali Gitmez gözlerimden bir an hayali Gelmez oldu artık bir tek haberi O gitti gideli kara bağlarım Kokusunu esen, rüzgâr getirir Bu dert beni içten içe bitirir Aşkı yüreğime hançer batırır İçimde kuruyor, sevda bağlarım... BİR KORKU Seni sevdiğimi inkâr mı ettim Bu hırçınlığını anlayamadım Hiç eksik kalmadım sana hep yettim Gözünde yaş ettin, damlayamadım Bir korku kapladı seven kalbimi Baktın göremedin en son halimi Sakın ha ziyaret etme kabrimi Son defa gönlümü dinleyemedim Başka bir nedeni varsa bileyim Ayrılık derdini nasıl sileyim Senden başkasını nasıl dileyim Ben bu sevdamızı kanlayamadım Gittikçe çoğaldı hasret ağrısı Bu sana kalbimin en son çağrısı Çözemedim seni işin doğrusu Acılar çektim de inleyemedim... EDEN BULUR Seni dert çekerken gördüğüm zaman Benim ızdırabım hafifler diner Görürsün o zaman kim daha yaman Unutma kalpteki közlerde söner Bunca yıl dert çektim sen hep gülerken Biraz su vermedin gülüm solarken Anlarsın kalbine acı dolarken Verdiğin çileler sana da döner Tesellin olacak kaldırım taşı Silen olmayınca gözünden yaşı Taşlara vurunca o dertli başı Hasretle kavgamı yüreğim yener Eden bulur sende bulursun bir gün Benim çektiğimi çekersin her gün Olunca bedenin dağlara sürgün Benim değil senin yüreğin yanar... SEVDAM YOKSUL Ben garibim derdim garip Tuttuğum dal oldu bir ip Yalvaramam yâre gidip Sevdam yoksul gönül yoksul Elim bağlı, barkım dağdır Çile yolu büyük ağdır Beden ölü ruhum sağdır Sevdam yoksul gönül yoksul Aşka vefa arayamam Kendimi de tarayamam Hiç bir işe yarayamam Sevdam yoksul gönül yoksul Uçtu elden neyim varsa Hep gülerdim yârim sarsa Kanım akmaz kalbi yarsa Sevdam yoksul gönül yoksul... UNUTAMAM YÂR Aç kalmaya razı olurum ama Sensizliğe asla katlanamam yâr Ol desen yolunda ölürüm ama Sensiz kefenimi sardıramam yâr Ömrümü adadım seni sevmeye Razıyım canımı sana vermeye Alışmışım her gün seni görmeye Resmine bakıp da avunamam yâr Uyu de betonda bile uyurum Duyur de aşkını dağa duyurum İzin ver sevgiyle gönlü doyurum Ben bu ayrılığa alışamam yâr Yeni sevdalara karışamam ki Küserim hayata barışamam ki Sensiz geçen günle yarışamam ki Ben seni ömrümce unutamam yâr... NE YAPTIM Kİ SANA Ben sen diye, diye her gün ağlarken Sen aşk diye, diye ele sarıldın Ben senin uğruna kara bağlarken Sen beyaz düşlerde ahla karıldın Sonumu görmeden bekledim seni Bu âlem de âşık eyledin beni Gözümü ağlattın, yaktın bu teni Ne yaptım ki sana bana darıldın Niye diye, diye sordum kendime Cevap bulamadım vurdum kendime Yorgan yaptım aşkı sardım kendime Söylesene ben mi sen mi yanıldın Ben gel diye, diye feryat ederken Sen git diye, diye kaçıp giderken Sanki kalbin yoktu yar terk ederken Söylesene beni mi sen mi yoruldun... AŞKTAN MIDIR YOKSA ÇİLEDEN MİDİR? Yaş yirmi ikiyken, elli sanırsam Aşktan mıdır yoksa çileden midir? İsyan günahıyla eğer yanarsam Aşktan mıdır yoksa çileden midir? Dünyanın yaptığı hileden midir? Bu yaşta saçıma aklar düşmüşse Eşim, dostum benden kaçıp küsmüşse Teselli verecek diller susmuşsa Aşktan mıdır yoksa çileden midir? Dünyanın yaptığı hileden midir? Gerçek sevdim diye böyle olduysa Kanla suladığım gülüm solduysa Kalbime çekilmez acı dolduysa Aşktan mıdır yoksa çileden midir? Dünyanın yaptığı hileden midir? ÇOK ZORDAYIM Sabah senin gece benim Satır senin hece benim Bitmez derdim nice benim Çok zordayım gel de kurtar Takılır aş boğazıma Göz yaş döker şu yazıma Hüzün düştü bak sazıma Çok zordayım gel de kurtar Kan döküldü yatağıma Herkes düştü batağıma Sıkmadan aşk şakağıma Çok zordayım gel de kurtar Her adımım haram olmuş Yüreğime sızı dolmuş Kan kırmızı gülüm solmuş Çok zordayım gel de kurtar Yollarıma ecel durmuş Bülbülümü hasret vurmuş Duydum dostlar pusu kurmuş Çok zordayım gel de kurtar Kurtaracak bir sen kaldın Benliğimi benden çaldın Çareleri elden aldın Çok zordayım gel de kurtar Kalma vebal/im altında Âlem bunun hep farkında Döndürme yâr aşk çarkında Çok zordayım gel de kurtar… PARAN SENİN OLSUN İnsanı insandan saymayan kulsun Paran senin olsun imanım benim Terk edilmiş kalbin yalnız ve dulsun Gökler senin olsun topraklar benim Ezilse yüreğim zengin elinde (BİLDİĞİM TEK BİR KİŞİYE HİTABEN) Yine iman çalar sazım telinde Uçan ben olsam da namert yelinde Sabahı görmeyen şafaklar benim Dilin susmuş paran çene yapıyor Kendi çıkarların ocak yıkıyor Yolun yanlış yola saptı sapıyor Dünya senin olsun gerçekler benim…(YALAN DÜNYA) Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır
Bu şiirlerin her türlü telif hakkı şairin kendisine veya temsilcilerine aittir |
|
| Son Güncelleme ( Pazartesi, 06 Ekim 2008 ) |
Strict Standards: Non-static method HTML_content::Navigation() should not be called statically in /www/htdocs/w0088739/besteciler/components/com_content/content.html.php on line 549
| < Önceki | Sonraki > |
|---|
Strict Standards: Non-static method mosHTML::CloseButton() should not be called statically in /www/htdocs/w0088739/besteciler/components/com_content/content.html.php on line 552
Strict Standards: Non-static method mosHTML::BackButton() should not be called statically in /www/htdocs/w0088739/besteciler/components/com_content/content.html.php on line 555
