Strict Standards: Non-static method mosMainFrame::sessionCookieName() should not be called statically in /www/htdocs/w0088739/besteciler/includes/frontend.php on line 34
Strict Standards: Non-static method hwd_vs_Config::get_instance() should not be called statically in /www/htdocs/w0088739/besteciler/mambots/content/hwd_vs_videocontent.mambot.php on line 52
Strict Standards: Non-static method hwd_vs_Config::get_instance() should not be called statically in /www/htdocs/w0088739/besteciler/components/com_hwdvideoshare/core/template.php on line 24
Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w0088739/besteciler/includes/phpInputFilter/class.inputfilter.php on line 457
Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w0088739/besteciler/includes/phpInputFilter/class.inputfilter.php on line 459
Deprecated: Function eregi() is deprecated in /www/htdocs/w0088739/besteciler/mambots/content/mosemailcloak.php on line 72
Deprecated: Function eregi() is deprecated in /www/htdocs/w0088739/besteciler/mambots/content/mosemailcloak.php on line 89
Deprecated: Function eregi() is deprecated in /www/htdocs/w0088739/besteciler/mambots/content/mosemailcloak.php on line 101
Deprecated: Function eregi() is deprecated in /www/htdocs/w0088739/besteciler/mambots/content/mosemailcloak.php on line 120
Deprecated: Function eregi() is deprecated in /www/htdocs/w0088739/besteciler/mambots/content/mosemailcloak.php on line 133
Strict Standards: Non-static method mosHTML::emailCloaking() should not be called statically in /www/htdocs/w0088739/besteciler/mambots/content/mosemailcloak.php on line 136
Strict Standards: Non-static method mosHTML::encoding_converter() should not be called statically in /www/htdocs/w0088739/besteciler/includes/joomla.php on line 2365
Deprecated: Function eregi() is deprecated in /www/htdocs/w0088739/besteciler/mambots/content/mosemailcloak.php on line 133
Yazar Administrator | |
Pazar, 05 Temmuz 2009 | |
Strict Standards: Non-static method HTML_content::TOC() should not be called statically in /www/htdocs/w0088739/besteciler/components/com_content/content.html.php on line 525
![]() Verilen dersleri tez unutmuşsun Bu millet büyüktür sakın unutma! Hesabı sorulur en son vuruşun Antep'i Maraş'ı sakın unutma! Fransa! Fransa! Öldü sanma ölmez Sütçü İmam'lar Yetmiş milyon kahramanım daha var Hem de her yumruğu Fransa kadar Antep'i Maraş'ı sakın unutma! Fransa! Fransa! Şahin şehit düştü ruhu yaşıyor Bir yarasa yaraları kaşıyor Bu milletin sabrı artık taşıyor Antep'i Maraş'ı sakın unutma! Fransa! Fransa! Şehidim var toprağımda milyonca Gül düşmüş toprağa gül açmış gonca Türk'ü anlamadın tarih boyunca Antep'i Maraş'ı sakın unutma! Fransa! Fransa! Sözüm ona bilmem kimin uşağı Beline bağlamış hakim kuşağı Göz at tarihine baştan aşağı Antep! Maraş'ı sakın unutma! Fransa! Fransa! Her köşesi sanki bir irem bağı Vatanımız âşıkların ocağı Haddini bil sonra yersin dayağı Antep'i Maraş'ı sakın unutma! Fransa! Fransa! Az yapmadın Cezayir'e Tunus'a b,zler benzemeyiz başka ulus'a Tanırsın bu millet girmez mahpusa Antep! Maraş'ı sakın unutma! Fransa! Fransa!- Garibim Garibim gönlümün sana niyazı Göklere âşığım arza âşığım... İster kara olsun ister ak yazı Yazındaki ulvî tarza âşığım... Garip Bir Dünya Bir yanda düğün var bir yanı yasta Velhasılı kelam garip bir dünya... Mâneviyat ölmüş insanlık hasta Velhasılı kelam garip bir dünya... Mazlumun ışıksız dünyası garip Fakirin geçinme hülyası garip Sevenin başının belası garip Velhasılı kelam garip bir dünya... Haksıza p(i) rim var haklıya ceza Bu günahı taşıyamaz bu feza Beyinler muzdarip kalpler hakeza Velhasılı kelam garip bir dünya... Bir tarafta patron bir tarafta aç Konuştur zengini fakirden muhtaç Çağın ruhu hasta dehletmez ilaç Velhasılı kelam garip bir dünya... Hakimin hükmü yok yazar reçete boşluğu doldurur birtakım çete Sistemin elinde hayat peçete Velhasılı kelam garip bir dünya... Zulüm dünyamızda başa güreşir Yoksulum ekmeğe aşa güreşir Mazlumla ağa ve paşa güreşir Velhasılı kelam garip bir dünya... Yazmıyor rüşvetsiz artık kalemler Duyguyu kalplerden kovdu elemler Koyunlar çoğaldı tükendi yemler Velhasılı kelam garip bir dünya... ŞAKALAR'ım konuştuğun dil garip Bülbüle gam veren gonca gül garip Dökülen nağmeler çalan tel garip Velhasılı kelam garip bir dünya... Geçti Mest oldu gönlümde zaman Aktı geçti aktı geçti İşte buldum dediğim an Dört mevsimin vakti geçti& Kullar kulu karaladı Bu dert beni yaraladı Ecel kapı araladı Ömrüm bir ah çekti geçti& Dünya tahtına kuruldum Türlü türlü nimet buldum Ne aradım bak ne buldum Beni kahır yıktı geçti& İsyan etmedim şükrettim Öte âlemi fikrettim Rabbi tesbihle zikrettim Ayrılıklar sıktı geçti& Nefret ettim hilelerden Gül gül açtım çilelerden Efendiden kölelerden Dost bildiğim çaktı geçti& Yaren saydım her insanı Düzenbazları ajanı Hırsızları kalpazanı Yarenlerim taktı geçti& Şükür azmim kırılmadı Gönlüm dosta darılmadı Bir menzile varılmadı Dost burnuma koktu geçti& Dalacakken tefekküre Bitti hesaplanan süre Bir rüzgâr değdi ömüre Yaktı geçti yaktı geçti& Gibi Ölümden ötesi gerçek Gayrısı bir hayâl gibi& Faydasız yaşamak şelek Yaşasan da kral gibi& Düşmüş isen gurbetlere Gurbet nere vatan nere Davan kalmıştır mahşere Dağ başında maral gibi& Sırtına dünya binmişse Derdin gönlüne inmişse Fırtınaların dinmişse Kuralsızlık kural gibi& Bir gün sen de uslanırsın Gerçek olanı tanırsın Gökyüzünde uyanırsın Yıldızlı bir hilâl gibi& Çekilmiş gözlere perde Deva aranıyor derde Özlediğim gerçek nerde Hayatımız ihlâl gibi& Gidiyor Artık dinlemiyor evlat babayı Hastalık bacayı sarmış gidiyor... Tutsak olmuş nefse gönlün uzayı Kör nefis bir kalbi kırmış gidiyor... Hocasını takmaz olmuş talebe Edepsiz edepten daha galebe Anneler çift başlı çocuğa gebe Dünyamız karaya vurmuş gidiyor... Ruhlar iflas etmiş zihinler durmuş Aman memleketi kimler de yermiş! Şu an ümidimiz bir Kemâl Derviş Memleket krize girmiş gidiyor... İşçi memur esnaf çiftçimiz de aç Memleket yağmursuz toprağım kıraç Sözler çelişkili belirsiz amaç Derviş'im postunu sermiş gidiyor... İçte hainler var dışta düşmanlar Vatanın hâlinden vatandaş anlar İnsana benzemez sözde insanlar Düşmanla el ele vermiş gidiyor... Derdimin içinde nice dertler var Memleket olarak görmedik bahar Kendi hatasını görmez ŞAKALAR Başka hataları görmüş gidiyor... Gönlümü Düşman değil dostun taşı Biçer gönlümü gönlümü& Mazlumun gözünün yaşı Seçer gönlümü gönlümü& Garip muhtaç olmuş aşa Gelen yazgı değil başa Dayatılmak vatandaşa Açar yaralı gönlümü& Adam sandık namertleri Zulüm imiş âdetleri Fakirin bitmez dertleri İçer gönlümü gönlümü& Halk ezilir kına kına Kapılmış zulüm çarkına Ömrüm çilenin parkına Saçar sevdalı gönlümü& Her kul mânâya eremez Dostun bağına giremez Çoğu bakar da göremez Naçar sevdalı gönlümü& ŞAKALAR dost ilkesine Uyar aşk kor helkesine Alır sevgi ülkesine Kaçar sevdalı gönlümü& Gönül Aynası Teknoloji petek insan arıdır Çevre kâinâtın gönül aynası... Güzellik insanın itibarıdır Kirlenmesin ruhumuzun elmas ı Çevre kâinâtın gönül aynası... Fabrikam çalışıp sevgi üretsin Büyükler çocuğa saygı öğretsin Analar erdemli nesil türetsin Kirlenmesin ruhumuzun elmas ı Çevre kâinâtın gönül aynası... Uzay mekiğimde koksun karanfil Güller açsın bülbül olmasın sefil Ülkem senet olsun gönlümüz kefil Kirlenmesin ruhumuzun elmas ı Çevre kâinâtın gönül aynası... Çocuklar gülerek baksın semaya Semanın coşkusu düşsün simaya Sümbül koksun gül başlasın açmaya Kirlenmesin ruhumuzun elmas ı Çevre kâinâtın gönül aynası... Çevre dostu olsun her bir fabrika Ülkem baştan sona olsun harika Özensin Avrupa ve Amerika Kirlenmesin ruhumuzun elmas ı Çevre kâinâtın gönül aynası... Teknik teknoloji hepsi gerekli Allah ım yaratmış balı petekli Bunların hepsi de çevreye ekli Kirlenmesin ruhumuzun elmas ı Çevre kâinâtın gönül aynası... Dağda ağlamasın menekşe çiğdem Âdeme sunulsun teknikle badem Dalgalansın gökte millî iradem Kirlenmesin ruhumuzun elmas ı Çevre kâinâtın gönül aynası... Çevremiz olmalı gönlümüzce pak Teknoloji haktır ruhumuz bayrak Gönül ülkemizde dalgalanarak Kirlenmesin ruhumuzun elmas ı Çevre kâinâtın gönül aynası... Gönül Baharı Yine bir şenlik var Türk dünyasında Toprağa can gelir gönüle bahar... Nevruz denir buna halk arasında Toprağa can gelir gönüle bahar... Bugün bayraklaşır esrik sevdalar... Selam gönderilir Ergenekon a Daha coşkun akar Aras la Tuna Dans eder göklerde kartalla suna Toprağa can gelir gönüle bahar... Bugün bayraklaşır esrik sevdalar... Nevruz kokar anaların nazında Sevda olur nevruz âşık sazında Gül açar bülbülün şen âvâzında Toprağa can gelir gönüle bahar... Bugün bayraklaşır esrik sevdalar... Leylekler uçuşur kuzular meler Toprakta filize durur taneler Analar sevinir çocuklar güler Toprağa can gelir gönüle bahar... Bugün bayraklaşır esrik sevdalar... İnsanıyla kucaklaşır vatanım Vatan sevgisiyle büyük insanım Nevruzda canlanır coşar lisanım Toprağa can gelir gönüle bahar... Bugün bayraklaşır esrik sevdalar... Nevruzda canlarda heyecan olur Kahramanlık gönüllere şân olur Yeryüzü neşeyle Türkistan olur O zaman tüm dünya gülistan olur Toprağa can gelir gönüle bahar... Bugün bayraklaşır esrik sevdalar... Gönül Uzayı Estirir gönlünde bâdı sabayı Kitap sevgileri güle döndürür Gönülden fetheder fakiri bayı Yandırır yandırır küle döndürür... Gönlü nağmelenen tele döndürür... İnsanlar kitapla olur bahtiyar Okumayla ruhlar edilir imar Kütüphane okul, kitaplar mimar Gönül sarayına kubbe kondurur... Ruhlar şaha kalkar kalp aşkla vurur... Okumak ibadet yazmak bereket Okuyup yazmakla yücelir millet Zincirler kırılır biter esaret Kitaplar ruhları sele döndürür... Gönlü nağmelenen tele döndürür... Okumak güneşi ruha indirir İnsanı sultanca ata bindirir Cehaletin ocağını söndürür Gönle hitabeden fermandır kitap... Vereme kansere dermandır kitap... Ağarsın saçımız kütüphanede Alnımız aklaşsın yüzümüz gülsün Kalmasın ruhumuz bir viranede Simamız parlasın gözümüz gülsün... Yüzümüz gözümüz özümüz gülsün... Okumaktır gönlümüzün uzayı Kitaplarla geçeceğiz Nasa yı Hedef almalıyız yıldızı Ay ı Kütüphane kitaplarla dolmalı... Her Türk genci birer füze olmalı... Oku okut çalışmaya emek ver Geleceğe gülsün doğan bebekler Koca millet senden buluşlar bekler Kırıp dökme oku vatan aşkıyla... Bu toprakta şehit yatan aşkıyla... Gördüm Dolaştım yurdumu baştan aşağı Rengarenk açılmış gülleri gördüm& Toros palandöken ve Uludağ ı Gülleri andıran illeri gördüm& Gönüller fetheden dilleri gördüm& Kıvrım kıvrım akan coşkun ırmağı Adana da karpuz İzmir de bağı Konya da tahılı muş ta kabağı Sivas ta konuşan telleri gördüm& Gönüller fetheden dilleri gördüm& Erzurum da bar ı yiğit Dadaş ı Dondurması biberiyle Maraş ı Şehidinin arkasından göz yaşı Dökmeyip direnen kulları gördüm& Gönüller fetheden dilleri gördüm& Şehitler diyarı Çanakkale yi Mevlana yurdunda çalınan ney i Bilecik Söğüt te Han Osman Bey i Dosta ulaştıran yolları gördüm& Gönüller fetheden dilleri gördüm& Akdeniz de muzu Doğu da buzu Karaman da koyun ardında kuzu Nasırlaşmış yük taşıyan omuzu Fakiri yetimi dulları gördüm& Gönüller fetheden dilleri gördüm& Bir yanda gökdelen bir yanda şölen Bir yanda doğan var bir yanda ölen Bedeni çökse de gözleri gülen Zulme eğilmeyen belleri gördüm& Gönüller fetheden dilleri gördüm& Van da Akdamar ı Rize de çayı Barak havasında buldum Hatay ı Gezdim cennet yurdu attım tasayı Göklere açılan elleri gördüm& Gönüller fetheden dilleri gördüm& Kayseri si Aksaray ı Çorum u Yapılmıyor güzelliğin yorumu Niğde yi mi anlatayım Bor u mu! Yaşanmış aşklardan külleri gördüm& Gönüller fetheden dilleri gördüm& Şakalar ım gezer yazar anlatır. Bazen coşar bazen kızar anlatır Yaraları aşktan azar anlatır Mecnun u arayan çölleri gördüm& Gönüller fetheden dilleri gördüm& Götüremedi Derdimi yükledim götüremedi Kırıldı kanadı ümitlerimin Üç günlük ömrümün yok ki senedi Gökler çöker belki sarsılır zemin& Verilmiş emrine cüz î bir akıl İster isyan eyle ister tazim kıl İstersen yokluğun ipine asıl Hepsini görüyor Rabbü l Âlemin& Gözlerin Hayâli bir başka aslı bir başka Verem etti vurdu gitti gözlerin Haramî bakışın düşürdü aşka Beni öldürmeye yetti gözlerin Bitirdi ömrümü bitti gözlerin& Hayatımı yuttu gönlümü tuttu Bir zaman gözlerin bana umuttu Korkarım ki şimdi beni unuttu Dalan gözlerimde tüttü gözlerin Bitirdi ömrümü bitti gözlerin& Getir gözlerini bırakma darda Sevindir garibi koyma efkârda Mecnun a döndürdü gözüm yollarda Şu sahra gönlümde yitti gözlerin Bitirdi ömrümü bitti gözlerin& Gözüm Her Güzeli Sana Benzetir Sahra gözlerinin muhabbet yükü Eritir güzelim beni eritir... Ay Yıldız bakışlım gönlümün mülkü Bana hasret kokan sevdalar getir, Etme irademi sevgine esir... Geçmeyen mazimsin gelmeyen âtim Ömrüne ayarlı ömür saatim İnsaf eyle koyma öksüz ve yetim Gözüm her güzeli sana benzetir... Etme irademi sevgine esir... Öyle bir sevdasın bitmek bilmezsin Fethettin gönlümü gitmek bilmezsin Çok zormuş yanıp da tütmek bilmezsin Ya sen bende tüken ya beni bitir, Etme irademi sevgine esir... Gökte bir turna ol süzül sevdaya Yükün sevgi olsun taşı uzaya Yazdır sevdamızı yıldıza aya Bana muhabbet ver muhabbet götür, Etme irademi sevgine esir... Gurbet Can evime hançer vurdu Ciğerimi söktü gurbet& İçime hüzün oturdu Gönle kezzap döktü gurbet Duman duman çöktü gurbet& Uzaktalar ana baba Yaban oldu dost akraba Ne yapsam n etsem acâba Sıktı gurbet sıktı gurbet Duman duman çöktü gurbet& Umudum hayâlim söndü Bayrağım yarıya indi Yolumuz gurbete döndü Aktı gurbet aktı gurbet Duman duman çöktü gurbet& Bülbül oldum gülüm yandı Mızrap oldum telim yandı Gurbet elden dilim yandı Yaktı gurbet yıktı gurbet Duman duman çöktü gurbet& Hayatımı haram etti Gurbet beni verem etti Bir Aslı ya Kerem etti Koktu gurbet koktu gurbet Duman duman çöktü gurbet& Coştum bulandım duruldum Nice dostlara sarıldım Hem kırıldım hem yoruldum Hesabımda yoktu gurbet Duman duman çöktü gurbet& ŞAKALAR ı çekti gurbet& Gurbet Gülleri Tomurcuk tomurcuk güle dursa da İçin için yanar gurbet gülleri... Sıladan uzakta Yeşil Bursa'da Memleketi anar gurbet gülleri İçin için yanar gurbet gülleri... Gurbetin yolunda savrulur gider Sararır kızarır kavrulur gider Irmak ırmak coşar kıvrılır gider Memleketi anar gurbet gülleri İçin için yanar gurbet gülleri... Seçilmez onların beyazı alı Arıya yaptırır aşk ile balı Vatana bayrağa toptan sevdalı Memleketi anar gurbet gülleri İçin için yanar gurbet gülleri... Kimisi şehittir kimisi gazi Tartamaz kadrini bozuk terazi Çalar söyler ağlar çok mütevazi Memleketi anar gurbet gülleri İçin için yanar gurbet gülleri... Onlar gurbet gülü gurbet onların Başlara ne gelir bilinmez yarın Mezar taşı olur her bir mezarın Memleketi anar gurbet gülleri İçin için yanar gurbet gülleri... Açılan dalına bülbüller konar Güle döner bazen bir ulu çınar Ozan olur türkü söyler her pınar Memleketi anar gurbet gülleri İçin için yanar gurbet gülleri... Gurbete açılır gurbette solar Garibin gönlüne hasretlik dolar Bağrına taş basar saçını yolar Memleketi anar gurbet gülleri İçin için yanar gurbet gülleri... Çakmak çakmak dolar gülen gözleri Hâl dilleri vardır yoktur sözleri Mecnun'u andırır solgun yüzleri Memleketi anar gurbet gülleri İçin için yanar gurbet gülleri... Sevdayla yaşayıp sevdayla ölür Dış dünyası esir iç dünyası hür Suyu ve toprağı çileli ömür Memleketi anar gurbet gülleri İçin için yanar gurbet gülleri... ŞAKALAR'ım der ki gurbette gülüm Gurbet türküsünü şakır bülbülüm Gelse de gurbette ansızın ölüm Memleketi anar gurbet gülleri İçin için yanar gurbet gülleri... Güzelliğin Beni can evimden vurdu Güzelliğin güzelliğin& Gönlüme doğan bir nurdu Güzel senin güzelliğin& Özümü yakar dumansız Bir hastalık ki amansız Öyle vurdu koydu cansız Güzel senin güzelliğin& Ne ayvada ne armutta Üzümde kavunda dutta Saklı düşte ve umutta Güzel senin güzelliğin& Gözlerin bir mülkü saklar Nedir o kiraz dudaklar! Leylâ olur gönlü yoklar Güzel senin güzelliğin& Bana beni unutturdu Acılarımı yutturdu Gurbet ellere attırdı Güzel senin güzelliğin& Nazarın gönlüme ferman Ektin biçtin ettin harman Koymadı dizimde derman Güzel senin güzelliğin& Sesimi arşa çıkardı Ateşi bacamı sardı Adım adım aşka vardı Güzel senin güzelliğin& Vurdu geçti ŞAKALAR ı Bahar etti sonbaharı Gönül peteğime arı Güzel senin güzelliğin& Hasret Gittim Mevsim mevsim sevgimi, parselledim gönlümde Buram buram vadiye, çiçek çiçek gül diktim Hayatta her zulümü, her zorluğu gördüm de Bahara hasret gittim, sonbahara geciktim& Hedeflenen Gençlik Sigaradan alkol bali kumardan Korunmalı Türk gençliği risklerden Ruhu bozan bütün sapkınlıklardan Korunmalı Türk gençliği risklerden Bir güneş doğmalı vatana düşen... Uzak durup satanistin şerrinden Kazımalı yanlışları derinden Sağlığa zararlı tüm zevklerinden Korunmalı Türk gençliği risklerden Bir güneş doğmalı vatana düşen... Asilikten şiddet tembelliklerden aşırı hız hırsızlıkla tinerden Zarar veren her maddeden her yerden Korunmalı Türk gençliği risklerden Bir güneş doğmalı vatana düşen... Eroinden eids âdî suçlardan Gasptan darptan mafya kötü güçlerden Sakınmalı fikirdeki uçlardan Korunmalı Türk gençliği risklerden Bir güneş doğmalı vatana düşen... Kitap okumalı yurdu gezmeli Tuzakları bir bakışta sezmeli Karanlıktan aydınlığı süzmeli Korunmalı Türk gençliği risklerden Bir güneş doğmalı vatana düşen... Yadigârı Atatürk'ün bizlere Yardım edilmeli çaresizlere Yansımalı kültürümüz yüzlere Korunmalı Türk gençliği risklerden Bir güneş doğmalı vatana düşen... Mânâyı maddeye tercih etmeli Hedef belirleyip dava gütmeli Gençlik Ay'a yıldızlara gitmeli Korunmalı Türk gençliği risklerden Bir güneş doğmalı vatana düşen... Gençlik üretmeli gençlik yapmalı Patentler almalı hepsi Türk malı Olmamalı yabancının hamalı Korunmalı Türk gençliği risklerden Bir güneş doğmalı vatana düşen... Gençlik öğrenmeli gençlik dolmalı Her genç kendisine lider olmalı Gönlündeyse Mehter Marşı çalmalı Korunmalı Türk gençliği risklerden Bir güneş doğmalı vatana düşen... İstiklâl Marşı'nda duygulanmalı Geçmişini saygılıca anmalı Vatan millet aşkı ile yanmalı Korunmalı Türk gençliği risklerden Bir güneş doğmalı vatana düşen.. Hikmet Her işinde bir hikmet var Ya Rabbi! Çiçek hikmet arı hikmet bal hikmet... Yeter ki kul sana yöneltsin kalbi Akıl hikmet zikir hikmet yol hikmet... Zihinler seninle buluştuğu an Erir varlığında kaybolan zaman Yükselir katında emrine uyan Katın hikmet emrin hikmet kul hikmet... Zâtınla müşerref şu kâinâtı Görenler bahtiyar ulvî sanatı İhlasla dilinden koymaz salatı Salat hikmet ihlas hikmet dil hikmet... Çeker meşakkati diler himmeti Dilinde şükür var bilir nimeti İşte odur Muhammed'in ümmeti Nebin Muhammed'den sen de al hikmet...
Hüznün Var |
Strict Standards: Non-static method HTML_content::Navigation() should not be called statically in /www/htdocs/w0088739/besteciler/components/com_content/content.html.php on line 549
< Önceki | Sonraki > |
---|
Strict Standards: Non-static method mosHTML::CloseButton() should not be called statically in /www/htdocs/w0088739/besteciler/components/com_content/content.html.php on line 552
Strict Standards: Non-static method mosHTML::BackButton() should not be called statically in /www/htdocs/w0088739/besteciler/components/com_content/content.html.php on line 555